Folklörün Tarihçesi

Folklor sözcüğü İngilizce “folk” ve “lore “ sözcüklerinden oluşmuştur. Folk “halk”, lore ise “ bilim, bilgi “ anlamına gelir. Bu nedenle Türkçede folklor terimi “ Halk bilimi” sözü ile karşılanmıştır. Folklor terimini ilk olarak 1846 yılında kullanan İngiliz William j. Thoms’tur.

1846 yılından bu yana Anglo - Sakson ülkeleri ile İsveç, Norveç, Finlandiya ve Fransa gibi ülkelerde yaygınlık kazanan bu terim yurdumuzda da benimsenerek kullanılmaya başlanmıştır. Alman dili konuşulan ülkelerde( Almanya, Avusturya, İsviçre) folklor terimi yerine aynı anlamı karşılayan “Volkskunde” nin kullanılışı tercih edilmiştir.

Her ulusun kendine özgü bir toplum yapısı bulunması nedeniyle folklorun tanımlanması ve kapsamının belirlenmesinde her ülkenin bilginleri kendi toplumlarının yaşayışına göre değerlendirmeler yapmışlardır.

Örneğin: Almanya’da folklor siyasal bilimlerin giriş yeri, giriş odası ve sosyal politikanın kaynak kitabıdır. Folklor halkın kalıbı, ruhu ve türünün bilimsel anlayışıdır.

Folklor doktirinsiz ortak inanmalar, kuramsız çalışmalardır. Folklor hiçbir aydının öğretemediği halkın kendi kendine öğrendiği efsane, hikaye, gelenek, şarkı, söz düzeni, yıldızlara ait inanma, büyüler gibi bilgilerdir. Folklor az gelişmiş ulus ve halk sınıflarının inanış, gelenek ve göreneklerinin ansiklopedisidir.
Türkiye’de ise folklor ilk olarak 1923 yılında Ziya Gökalp tarafından kullanılmıştır. Daha sonra folklor sözcüğü kullanılmasa da başka bilim adamları tarafından bu sözcük kabul edilmiş olup günümüze kadar gelmiştir.

Folklorün Yararlandığı Kaynaklar

Sosyoloji, Antropoloji, Edebiyat, Psikoloji, Dil Bilimi, Din Bilimi, Tarih, Dinler Tarihi, Sanat Tarihi, Coğrafya, Tıp, Hukuk ve bu gibi bilimlerle yakından ilişkisi olup gerektiğinde bu bilim dallarının yöntem ve bulgularından yararlanır.
Yukarıda saymış olduğumuz bilimler folklorun alt kadrolarıdır.

a- Folklorda yazılı kaynaklar:

Gazeteler, kitaplar, destanlar, makaleler, dergiler vb…

b- Görsel kaynaklar:

Televizyon, sinemalar ve tiyatrolar vb…

c- Yazısız kaynaklar:

Masallar, halk hikayeleri, ağızdan ağza, kulaktan kulağa gelmiş olan töreler, gelenekler, görenekler, büyüler, tabular, ninniler, halk müziği, halk oyunları vb…

d- Dini inanışlar: Ritüeller, Rit of passage ( Kutsal geçişler )

e- Halk hekimciliği: Koca karı ilaçları.

f- Giyim-kuşam: Kadın ve erkek kıyafetleri, çocuk kıyafetleri, bebek kıyafetleri.

g- Ev yemekleri: Kadınlarımızın hazırlamış olduğu düğünlerde, özel günlerde ve güncel hayatta yapmış olduğu yemek çeşitleri.

h- Üretim araçları: Yaşamı devam ettirebilmek için ( kuru ve sulu tarım) ve buna benzer üretim araçlarının geliştirilmesi.

i- Tıp: Modern Tıp’ın kullanmış olduğu aletlerdir.

Halk oyunları ise Folklorun 18 tane alt kadrosundan yalnızca bir tanesidir.